3 Mart 2014 Pazartesi

Topkek Ekonomisi

    Ekonomiden hiç anlamıyorum. Memur bir ailenin çocuğu olarak esnaflık hakkında hiç bir bilgim yok, hatta tanıdığım insanların hepsi maaşlı çalışan insanlar. Esnaflık hakkında bildiğim tek şey ucuza alıp pahalıya satmak. İşinde ustalaştıkça daha ucuza alıp daha pahalıya satıyorsun, benim için esnaflık bundan ibaret.
    Ticaretten o kadar anlamıyorum ki, eskaza bir şirket falan kursam, kurulduktan yaklaşık 2,5 saat sonra batar. Saçma sapan şeyler yaparım; perakende alıp toptan satarım, satmayan ürünün fiyatını satmadıkça daha çok düşürürüm müşteriye borçlu çıkarım, müşteri pazarlıkta beni ikna ederse haklısın deyip istediği fiyattan satarım vb. Sonuç olarak bildiğim tek kurala ters düşüp pahalıya alıp ucuza satmış olurum. İlkokuldayken küçük bir dükkanda kısa süreli bir esnaflık deneyimi edindim, onda da zaten bir tek satış tecrübesi yaşayabildim; pazarlığa başlamak için  "Bu neden bu kadar pahalı?" diyen müşteriye cevabım 6 saniye süren bir sessizlik oldu. Neyse ki hemen patron yetişip durumu kurtarmıştı. Bazen hâlâ o ürünün neden o kadar pahalı olduğunu anlamaya çalışırım.
    Neyse konuya gelelim. İlk yediğim günden beri sıkı bir topkek tüketicisiyim. İlk zamanlar meyvelinin hastasıyken şimdi fındıklı kakaolu vazgeçilmezim oldu. Yemesem de evde topkek bulunması psikolojik olarak beni rahatlatıyor. Geçende markete girdiğimde normalde 50 kuruş olan topkekin 10'lusunun 3,5 lira olduğunu gördüm. İnanılmaz. Hemen gözümün önüne topkek fabrikasının camında yazan indirim afişleri geldi:" !ND!R!M, Patron Çıldırdı, Kapatıyoruz, DAMP!NG, Almayanı dövüyoruz, Koş hanım bitmeden yetiş, Param Olsa Da Ben Alsam, Battık, Ne alırsan 35 kuruş" vb. Aklım uçtu, 1 topkek nasıl 35 kuruş olur? Firmanın her zaman ucuza alıp pahalıya satması lazım mantığıyla hemen bir hesaba giriştim. Satış zincirinde sondan başa doğru gidersek: market 5 kuruş kâr koysa, 5 kuruş taşıma maliyeti, 5 kuruş paketleme maliyeti (kartonuydu, janjanıydı, kolisiydi), 5 kuruş kek, 5 kuruş gerçek fındık parçacıkları, 5 kuruş işçilik ücreti, 5 kuruş da pazarlama reklamcılık... E şimdiden 35 kuruş etti, daha vergi falan da saymadım, aklıma gelen ilk şeyleri söyledim, onları da bence az söyledim. Bana kalsa sırf paketi 25 kuruş eder; üzerinde canlı resimler, janjanlı kağıt içinde karton, 10'lu tek tek paketler falan bazuka gibi olmuş zaten paket. Hele meyveli topkeklere hiç girmiyorum, onu hiç aklım almıyor. Hayır bakıyorum içindekilere, bir topkekte yaklaşık 10 gram şeker var, hadi diyelim 2 liradan alsalar kilosunu, 2 kuruş ediyor, daha protein var yağ var... 150 kcal enerji var mesela, Allah bilir enerjinin kcal'ı kaç kuruş? Bu adamlar 35 kuruşa bana taa Güney Amerika'dan kakao, Karadeniz'den fındık, fabrikadan anne eli değmiş gibi kek getiriyorlar ve bunda da kâr ediyorlar. Sürümden kazanıyorlar falan demeyin, topkek'in tirajı kaç ki? Bütün hastalıkların çaresinin topkek olduğu bulunsa senede 1 milyon satar en fazla. Ki benim hesabıma göre ne kadar çok satarlarsa o kadar çok borçlu çıkıyorlar.
    Şimdi benim hesabıma göre sürekli borçlu çıkması gereken firma Türkiye'nin en büyük firmalarından biri olmuş. Ben şu sınırlı ekonomik zekamla nasıl şirket kurayim de bu adamlarla baş edeyim. İşim gereği bir teknoloji firması kursam ne diyecem insanlara? Topkek karşısında tutunamadık battık mı diyecem?
    Sonuç olarak topkek ekonomisi karşısında düşüncelerimi bir alıntı yaparak bitirmek istiyorum: "İnsan gerçekten hayret ediyor!"