1 Temmuz 2010 Perşembe

Uluslararası dilbilgisi

Bu dünya kupası sırasında ülke isimlerini sıkça telaffuz etmemiz sonucu kafama takılan birşeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ülkeler ve o ülkeye mensup kişilerle ilgili güzel Türkçemizde müthiş bir belirsizlik söz konusu. Şöyle ki; Almanya'lı kişilere Alman, Japonya'lı kişilere Japon diyoruz, yani sondaki "-ya" ekini atıyoruz. Peki neden İspanya'lı kişilere İspanyol diyoruz da İspan demiyoruz veya Brezilya'lı kişilere Brezil demiyoruz.
Birçok ülke için bu gibi durumlar geçerli. Diğer ülkeler için de durumu bir düşünürseniz ortada bunun için hiç bir dilbilgisi kuralı olmadığını, bu işin tam bir kaos olduğunu görürsünüz. Türk Dil Kurumu çalışanlarını göreve çağırıyorum, bu ihtilafa bir an önce çözüm bulsunlar. Lütfen ama...

Bir de bu gibi uluslararası olaylarda ülkeler dünya literatürüne kendi kelimelerini kazandırıyorlar. Mesela tüm dünyayı etkileyen yanardağ patlamasında İzlanda tüm dünyaya afedersiniz seve seve Eyyafyallayöküll dedirtti.Ha bana sorarsanız bu olay şöyle gerçekleşti: yanardağ patladıktan sonra tüm dünya bu dağın ismini sordu,o sırada canı sıkılan başbakan yanındakine eğilip "bak şimdi ne yapacam" deyip bu ismi verdi.Ya da resmi yazışma sırasında dağın ismini yazarken klavye yere düştü, ne bilim işte... İzlanda gibi güzide bir ülkemizde bu kelimeyi barındıran bir dilin konuşulmasını hazmedemiyorum bir türlü.
Bir diğer örnek ise "vuvuzela". Daha 2 ay önce vuvuzela dendiğinde "doktor bana da verdi ondan, ne zaman ağrı hissetsen bi tane iç 2 saate bişeyin kalmaz dedi" diyen halkım şimdi kola kapaklarında vuvuzela avına çıktı.
Ha peki ben şimdi bunu niye anlattım.Bence biz de bir kelime seçelim ve ilk uluslararası olayda bu kelimeye vurgu yapalım.En mantıklısı yabancıların en zorlandığı kelime olan "misafirperver" olabilir. Her fırsatta "Türk insanı çok misafirperver" demeye çalışırken ağzı yamulan, "misoforporvor, misafirpirvir, mesapüfrövröv, möpsrvrpisrğ" falan diyen yabancılara da öğretmiş oluruz kelimeyi. Ha yok bana sorarsanız şöyle bişey daha güzel olur sanırım:
- UZUN ZAMAN SONRA AĞRI DAĞI'NDA PATLAYAN YANARDAĞIN ADININ ŞEMSİPAŞAPASAJI OLDUĞU AÇIKLANDI-

Bir diğer önerim ise vuvuzelalarını dünyaya tanıtan Güney Afrika gibi biz de milli maçlarda "zurna" çalalım. Mantık aynı. Hem bizimkinde nota falan var. Bi de tesbihle, gümüş bilezikle, kolyeyle falan süsledik mi zurnayı, al sana kültür dopingi. Tüm dünyaya alıştırırız valla. Nasıl ki herkes 1-2 maç sonra alıştı vuvuzelaya, pekala zurnaya da alışırlar. Gelin kulak verin bu sessiz çığlığıma, kültürümüzü tüm dünyaya tanıtalım ki neler çektiğimizi görsünler :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder