5 Mayıs 2010 Çarşamba

Arkadaşımın arkadaşısın...

Otobüse binilmicek kadar sıcak bir öğlendi. ozan onu bekleyen şeyin ne olduğunun farkında değildi. oysa evde oturup boş boş oturabilirdi. sıkıntıdan internetten yeni çıkan kosla maxi oxi duble ekşın reklamını izliyordu.bu kadar sıkılmış olmanın verdiği gazla arkadaşı fatihi aradı ve buluşalımmı lan dedi. cevap olumluydu, fakat küçük bir ayrıntı ozanı düşüncelere sevketmişti: "cenklerde burda"...Cenkler... cenkler sürü halinde dolaşan canlılardı. birlikte yemek yer, birlikte ödev yapar, birlikte sinemaya giderlerdi; ve en önemlisi onlar fatihin arkadaşlarıydılar. ozan son kez bi nazo reklamıda izledikten sonra kalktı hazırlandı ve kendini yollara vurdu. yolda cenklerle nasıl konuşması gerektiğini düşünüp durdu. etkileyici bir giriş mi yapmalıydı. yada cool takılıp sadece geçip oturmalı mıydı. sonunda cool takılmanın daha kolay olacağını düşünüp bunda karar kıldı. o sırada buluşma mekanı olan cafeye gelmişti. burası bir nargile cafeydi. içerisi duman altıydı. cihan gili bulmak için eğilip dumandan gözlerini korumak için ellerini siper ederek etrafa bakıyordu ki o cool giriş hayallerini söndüren sesi duydu: "ozan burdayız" fatih ve cenklere arkası dönük ve domalık şekilde kalakalmıştı. ne yapabilirdi. hiç bişey olmamış gibi kalktı fakat evrim resminde 1 basamak geriye düşmüş elinde sopa olan neanderthal gibi yürüyordu artık. bu olay sonun başlangıcı oldu. fatihle samimi bir sarılmadan sonra her bir cenk bireyiyle törensel olarak el sıkıştı ve fatihin yanına oturdu. tanıştırılma faslına geçildi. ozan cenk erkekleri ve cenk dişileriyle tek tek tanıştırıldı. fatih ozanın üniversitede sosyolojide olduğunu söyledi. cenk dişilerinden tuğçe ilgilenmiş gibi yaparak "aa ne güzel bölüm benim bi arkadaşımda orda okuyor" dedi. ve ondan sonraki 10 dakika tuğçenin sosyolojideki arkadaşında bahsedildi. ozan görüntüde iyice silikleşmeye başlamıştı. kendini göstermeliydi. doğru anı bekliyordu ama zaman hızla tükeniyordu...sohbetler koyu bir şekilde devam ediyordu, fatih esprileriyle ,cenk yorumlarıyla güne renk katıyordu. ozan konuşmaları dikkatle dinliyor, esprilere buruk bir gülüş atıyor ve bir açık yakalamaya çalışıyordu. bir ara fatih cenke sınavının nasıl geçtiğini sordu, cenkte on numara dedi. işte bu ozanın belkide tek şansıydı. kendini hazırladı. zaman boyutunu aşmıştı, adeta nirvanaya ermiş, içini tarif edilmez bir mutluluk kaplamıştı. ağzından şu sözcükler döküldü "BEYİN BEDAVA". ağzını sonuna kadar açarak kahkaha attı ama artık sesleri duymuyordu. son hatırladığı tüm masanın garip bir şekilde ona baktığıydı. ve sonra...gün bitene kadar kimse onunla konuşmadı. eve döndü. youtubedan video izlemeye devam etti. ama artık hayat ozan için asla eskisi gibi olmayacaktı...

kıssadan hisse: arkadaşlarınızın arkadaşlarına iyi davranın çünkü bir daha onları göremeyebilirsiniz.

1 yorum:

  1. Arkadaş deyince aklıma spawn53 geldi yav gözüm sitede onu ariyor ama yok işte...

    YanıtlaSil