8 Ağustos 2011 Pazartesi

Facebook: Bir sosyal delilik projesi


Sosyal ağlardan olabildiğince uzak kalmaya çalışırken, Erasmus nedeniyle açmış olduğum facebook hesabım ile birlikte ağ içinde kaldım. Bir mühendis gözüyle baktığımda, evet iyi programlanmış bir site (yeri gelmişken; Mark Zuckerberg'in açıklamasına göre Social Network filminin gerçekle hiçbir alakası yok. Facebook'u sadece aklına güzel bir fikir geldiği için kurduğunu ve bu olayların hiçbirinin yaşanmadığını söyledi. Dahi programcıları asosyal "nerd"ler olarak göstermekten vazgeçin artık. Ucu bize de dokunacak.) Ama siteyi absürd yapan şey insanların onu kullanışları. İşte gözüme çarpan birkaç şey:

-- Siteye kaydolmamla beraber gözüme çarpan çeviri yetersizlikleri. "... has commented on your Duvar yazı". Bırak canım Wall kalsın o, cümledeki present perfect tense'i anlayan onu da anlar zaten.

-- Kayıttan sonra sıra kişisel bilgileri düzenlemeye geldi. Doğal olarak memleketimi Adana yaptım, fakat o da ne;
"Cihan Memleketini Adana olarak değiştirdi, 7 kişi bunu beğendi."
Anaaaa. La neyi beğeniyosunuz? Memleketim Adana olduğu için Adana yaptım niye beğeniyosunuz? Ben 22 yıldır Adanalıyım bir kişi de beni bu yüzden beğenmedi. Ha beğenmenizin amacı "valla çocuğa helal olsun utanmadan Adanalıyım diyor" ise o zaman durum farklı, ama o zaman daha absürd oluyor insan memleketinden niye utansın hele hele de şalgam varsa.
"Cihan yaşadığı şehri Eskişehir olarak değiştirdi, 12 kişi bunu beğendi."
Eskişehir'de yolda yürürken kimse alkışlamadı beni.

-- Facebook'da insanlarla konuşurken söyledikleri "ooo chat'i de kullanmaya başlamışız, öğrendik hemen :D " sözü de ayrı bir ilginçlik.Arkadaşım ben elektrik elektronik mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Mikroişlemci programlayarak kablosuz iletişim yapabiliyorum. Dandik bir chat'i mi kullanamıyacam.

-- Bir de kendi paylaştığı şeyi sadece kendisi beğenenler var ki absürdlüğün üst sınırı. E beğenmesen zaten paylaşmazdın. Maaş mı alıyon da Serdar Ortaç şarkısı paylaşıp beğeniyosun kendini? Özgüvende son nokta. Sen Allah bilir paylaştıktan sonra bir de alkışlıyorsundur. Bu aslında atalarımızdan kalan, altın gününde kendi yaptığı böreği sadece kendisi beğenip diğerlerine övme geleneğine dayanıyor.

-- Şu ilkokul arkadaşlarını bulma meselesi var. Ne yapacan ilkokul arkadaşınla? O ilkokulda kalmış, ilkokul anılarından başka konuşacak neyin var? Önlük fiyatlarından mı bahsedecen?

-- Gerçek hayatta gayet ciddi olup veya en fazla hafif gülümseme gösterenlerin facebook'da "ehuheuheuhdadn aosdjnaşoıjsdanşsodıjaş sd" diye gülmeleri de var.

-- Dürtme var ki girmiyorum bile.

-- Hele hele facebook pozları var ki başlı başına bir yazı konusu. Boynunu büküp kendi kendini çekme, dudağı ördek yapma falan. Özellikle profil fotoları bir kızın olabilecek en güzel, bir erkeğin ise olabilecek en yakışıklı halidir. Ama genelde olamazlar.

Son olarak arkadaşlarımdan kişisel ricam lütfen pop müzik paylaşmayın, ya da beni çıkarın paylaşırken. Sabah mutlu bir şekilde uyandıktan sonra anasayfamın Serdar Ortaç'la, Demet Akalın'la, Soner Sarıkabadayı'yla dolmuş olması tüm günümü mahfedebiliyor. Pop müzikten nefret ediyorum ama nereye gitsem beni buluyor.
Daha nice absürdlüklere şahit oldum ama şimdilik bu kadar yeter yoksa insanlar beni dışlayacaklar. Bir dahaki yazımızda görüşmek üzere. Saygılarımla efendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder