21 Eylül 2010 Salı

Seni Sana Bırakmak veya Atomları Çarpıştırmak

Üç gün sonra doğum günü vardı ama umurunda değildi. Hatta hatırlamıyordu bile. 25 olacaktı. Sigara cepli gömlek giymesine 5 bilemedin 6 sene kalmıştı. Vasat bir üniversite hayatından sonra hürriyetin İK eki yüzünden işsiz kalmıştı. Oysaki takım çalışması için uygun, prezentabl bir insandı fakat gelen iş teklifi sayısı herhangi bir sayıyla çarpılınca bile sayıyı yokettiği gibi onunda hayatını ve iş bulma umutlarını yok ediyordu. Son 3 aydır evden çıkmamıştı. Arkadaşlarının hepsi doktor, mühendis, öğretmen olmuş kendi yollarını çizmişlerdi. onlar ne zaman görüşmeye çağırsa ailesinden iğnelemeyle karışık sıklıkla duyduğu "ee işler nasıl gidiyor?" denilmesi ihtimalini göz önünde bulundurarak görüşmelere gitmiyordu. Günlük rutinlerini (kalkmak, televizyonu açmak, tuvalete gitmek,kişisel hijyen vs. sonra kanepeye oturup televizon izlemek) yapmaya koyuldu. Ne kadar küçük hesap insanı olduğu geç açılan TVyi bekleme zamanını tuvalette geçirmesi ile örneklendirilebilinirdi. Televizyonun karşısına oturduğunda haberler vardı. İsviçredeki CERN araştırma merkezinden yayın yapılıyordu. Habere göre yüzyılın en büyük bilimsel deneyi olan Hadron Çarpıştırıcısı deneyine başkanlık yapacak kurulun içinde aynı kendisi gibi 25 yaşındave fizik bölümü mezunu fakat profesör ünvanı alan Hans ERİKSSENde vardı. Bu deneyle maddenin sınırları keşfedilebilecek ve evrenin oluşumu hakkındaki sırları gün ışığına çıkarılacağı söyleniyordu. Fakat yazının gidişatından normalde beklenileceği gibi Aydın bu haberden bir sonuç çıkarmamıştı. Aksine kanalı değiştirdi. Ve radyo üstüne normal TV yayını yapan Radyo 7yi açtı. Ekranda Meryem ana filmi oynarken ses Beni Benden Alırsan, Seni Sana Bırakmam diyordu. Gülümsedi, sonunda gününü geçirecek birşeyler bulmuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder